27 Nisan 2011 Çarşamba
NEDEN YAZIYORSUNUZ?
Bu güne kadar neredeyse bütün hepsini almış olduğum, hiçbirinin sonunu getiremediğim kitapların yazarı; Orhan Pamuk. Belki şimdi tekrar denemeliyim diyerek, kütüphanemden kitaplarını alıp, yatağımın başucuna yerleştirdiğim şu günlerde, 2006 yılında Nobel Ödülünü alırken yapmış olduğu konuşma metni çıktı karşıma. Belki de tam ufak tefek birşeyler karalamaya başladığım günlere denk gelmesi sebebiyle, oldukça etkiledi beni. Aslında uzun zamandır günlük mahiyetinde yazıyordum, kendimce. Ne zaman ki sizlerle paylaşmaya başladım; yazdıklarını çok geniş kitlelerle paylaşan yazarların, verdikleri ropörtajlarda anlattıkları, sancılı dönemlerinin ne boyutlarda olabileceğini az buçuk tahmin edebilir oldum. Her kitapta girmiş oldukları alemler, sancılı geceler, basım öncesi, sonrası görülen kabuslar...Gerçekten deli işi olmalı. Peki öyleyse; neden yazmaktan vazgeçemiyorlar? Belki; aşağıda, konuşmasından bir bölüm olan alıntıyı okuyunca sizler benim gibi ortak olursunuz yazarların bu duygularına. Şimdi söz Orhan Pamuk'ta:
Bildiğiniz gibi, biz yazarlara en çok sorulan, en çok sevilen soru şudur: neden yazıyorsunuz? İçimden geldiği için yazıyorum! Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım diye yazıyorum. Hepinize, herkese çok çok kızdığım için yazıyorum. Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. Onu ancak değiştirerek gerçekliğe katlanabildiğim için yazıyorum.
Ben, ötekiler, hepimiz, bizler İstanbul'da, Türkiye'de nasıl bir hayat yaşadık, yaşıyoruz, bütün dünya bilsin diye yazıyorum. Kağıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum. Unutulmaktan korktuğum için yazıyorum. Getirdiği ün ve ilgiden hoşlandığım için yazıyorum. Yalnız kalmak için yazıyorum. Hepinize, herkese neden o kadar çok çok kızdığımı belki anlarım diye yazıyorum. Okunmaktan hoşlandığım için yazıyorum. Bir kere başladığım şu romanı, bu yazıyı, şu sayfayı artık bitireyim diye yazıyorum. Herkes benden bunu bekliyor diye yazıyorum. Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitaplarımın raflarda duruşuna çocukça inandığım için yazıyorum. Hayat, dünya, her şey inanılmayacak kadar güzel ve şaşırtıcı olduğu için yazıyorum. Hayatın bütün bu güzelliğini ve zenginliğini kelimelere geçirmek zevkli olduğu için yazıyorum. Hikâye anlatmak için değil, hikâye kurmak için yazıyorum. Hep gidilecek bir yer varmış ve oraya tıpkı bir rüyadaki gibi bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder