Yıllar önce, yağmurlu bir gün de öğrenip, penceremizin önünde Elif'e anlatmış olduğum, hem biz büyükler hem de çocuklar için küçücük bir hikaye;
Dünyanın tüm renkleri birgün bir araya toplanmış ve hangi rengin daha özel olduğunu tartışmaya başlamışlar.
YEŞİL demiş ki;
''Elbette en önemli renk benim. Ben hayatın ve umudun rengiyim. Çimenler, ağaçlar, yapraklar için seçilmişim.Şöyle bir yeryüzüne bakın, heryer benim rengimle kaplı.
MAVİ hemen atılmış;
''Sen sadece yeryüzünün rengisin. Ya ben? Ben hem gökyüzünün hem de denizlerin rengiyim. Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir ve huzur olmadan sizler hiç bir işe yaramazsınız.
SARI söz almış;
''Siz dalgamı geçiyorsunuz? Ben dünyaya sıcaklık veren rengim, güneşin rengiyim. Ben olmazsam soğuktan donarsınız, hepiniz.
TURUNCU onun sözünü kesmiş;
''Ya ben? Ben sağlık ve direncin rengiyim. İnsan yaşamı için gerekli vitaminler benim rengimde bulunur. Portakalı, havucu düşünün. Ben pek ortalıkta gözüken bir renk olmayabilirim ama güneş doğarken ve batarken gökyüzüne o güzel rengi veren benim, unutmayın.
KIRMIZI daha fazla dayanamamış;
''Ben hepinizden üstünüm. Ben; kan rengiyim. Kan olmadan hayat olurmu? Ben tehlike ve cesaretin rengiyim. Aşk ve tutkunun rengiyim. Bensiz bu dünya bomboş olurdu.
MOR ayağa kalkmış;
''Hepinizden üstün olan; benim. Ben asalet ve gücün rengiyim. Bütün krallar, liderler beni seçmişler. Ben otorite ve bilgeliğin rengiyim, insanlar beni sorgulamazlar.
Bütün renkler hepbir ağızdan kavgaya tutuşmuşlar. Herbiri diğerini itip kakıyor,''En büyük benim'' diyormuş. Derken; bir anda şimşekler çakmış ve yağmur damlacıkları gökten düşmeye başlamışlar. Bütün renkler neye uğradıklarını şaşırmış, korkuyla birbirlerine sarılmışlar.
Ve yağmurun sesi duyulmuş;
''Sizi yaramaz renkler, bu kavganın anlamı ne, bu üstünlük çabanız, neden? Siz bilmiyormusunuz ki her biriniz farklı bir görev için yaratıldınız. Birbirinizden farklısınız ve herbiriniz kendinize özelsiniz. Şimdi, el ele tutuşup bana gelin.''
Renkler bunun üzerine kendilerinden çok utanmışlar. El ele tutuşup gökyüzüne havalanmışlar ve bir yay şeklini almışlar. Yağmur onlara ''Bundan böyle'' demiş.''Her yağmur yağdığında sizler birleşip bir renk cümbüşü şeklinde gökyüzünde yeryüzüne uzanacaksınız ve insanlar sizi gördükçe huzur duyacak, güç bulacaklar. İnsanlara yarınlar için umut olacaksınız. Gökyüzünü bir kuşak gibi saracaksınız ve size GÖKKUŞAĞI diyecekler'' demiş.(ALINTI)
Anlattığım her seferde; bir araya gelip rengarenk olmanın, olabilmenin; ne kadar güzel bir çeşitlilik ve paylaşım , bu paylaşımdan duyulacak manevi tatminin tarifsiz olacağını düşünmeden edemem. Paylaştıkça çoğalıp büyüyen mutluluklar, paylaştıkça azalan mutsuzluklar.
ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder