Şu blog yazma işi gerçekten çok garip...Ben; bir gece merak üzerine blogger sayfasındaki yönlendirgeleri izleyerek kurulumu yapmış oldum. O gecenin ardından çok uzun saatler bilgisayarın başında oturup diğer blogları ( o güne kadar böyle bir dünyanın olduğundan bile habersizken ), sayfa eklentilerinin nasıl yapılabilineceğini araştırmak, okumakla geçti.
Dediğim gibi garip bir şey...İlk yazıyı yayınladıktan sonra, sardı mı beni bundan sonra ne yazacağım, yazacağım şeyler gün gelir biter mi, ya yazdıklarımı kimse okumaz - salar. Zaman zaman bu korkuları hala yaşadığım olmuyor, değil. Yazılarımı kaç kişinin okuduğunu görebilmek için günde kaç kere kontrol ediyorum, inanamazsınız. Kimlerin girmiş olduğunu göremiyor olsamda, bir şekilde bir yerden bir yere gidiyor olduklarını bilmek çok hoş. Öyle günlerde olur ki; dünya umrunuzda olmaz yalnızca kendiniz için yazıverirsiniz, şifa niyetine.
Yazmak: yıllardır ummanlarında yüzdüğüm kitapların dünyasına daha bir başka dalmamı sağladı, etrafımda olanlara daha bir farklı bakmaya başladım, taze bir heyecan girdi hayatıma. Bir de; İMLA KURALLARI...İçtikçe kanamadığım su gibi okumak; ne kadar okusam az, ne kadar yazsam az.
Bir de; gizli bir dünya var ki; yalnızca blog yazarlarının içinde yaşadığı. Gecenin ilerleyen vakitlerinde açarsınız ekranı, herkes oradadır. Yazılar, yazılar, yorumlar, öneriler, eleştiriler hepsi. Tanırsınız birbirinizi, yüzlerinizi değil ama korkularınızı, mutluluklarınızı, çocuklarınızın adlarını, annelerinizi, babalarınızı bilirsiniz. Paylaşılan şarkılar aynıdır, hayallerde gidilen yerler farklı olsalar bile.
Hele ki okuduklarınız arasında aşina duygular yakalamaya görün, sabırsızlanırsınız, yeni birşeyler yazmalarını beklerken. Ben bugün sizlerle üç tanesini paylaşmak istedim ki; paylaştıkça, okudukça çoğalalım. Çünkü; tecrübe ettim ki; bazen öyle bir anınızda, kalemin ucundan dökülen öyle aşina bir duyguyla karşılaşırsınız ki: yalnızlık azalır, çaresizlik uçar gider...Çocuğunuzun hastalığını yaşamış olanların tecrübelerini okursunuz endişeniz azalır, koca dırdırının aynılarını okursunuz sabrınız çoğalır, tatile gidilen yerleri okusunuz rotanız değişir...
Zevkle okuyacağınıza eminim;
ILIMLI FISILTILAR ( http://burcu-d.blogspot.com/ )
HAYATA BALIKLAMA ( http://hayatabaliklama.blogspot.com/ )
NEHİR İDA ( http://nehirida.blogspot.com/ )
ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL
4 yorum:
Ben de bir gün aniden verdiğim kararla açmıştım ve bana da çok iyi gelmişti blog. Buradaki kişileri sadece yazdıklarıyla tanımış olsam da ucundan hayatlarına dahil olmak, yazdıklarıyla düşüncelere dalmak, yapılan yorumlarla samimiyeti yakalamak keyifli bir faaliyet haline geldi. Farklık kişilerin yazdıklarını okumak, en önemlisi yazmak ve gözlemlerimi paylaşmak beni oldukça rahatlattı. Gerçek hayattaki arkadaşlarıma ayırdığım zamanın bir kısmını da bu ortama ayırmak vazgeçilmezim oldu.
Ne kadar içten bir şekilde yazmışsınız. Kaleminiz(klavyeniz :) ) her daim ışıldasın.
Tabii bir de teşekkür ederim, hem de çok.
Kalemim döndüğünce yazmaya çalışıyorum.Destek verici yorumların içinde ayrıca teşekkür ediyorum, Burcu. Sevgiyle kalman dileğiyle...
yazmak eğlenceli oluyo ya rahatlatıyo insanı...
Böyle mesajlarla paylaşabiliniyor olduğunu görmek gerçekten çok keyifli, teşekkür ediyorum.
Yorum Gönder