27 Temmuz 2011 Çarşamba

TIRNAĞIN VARSA KAŞINACAKSIN

Gene süper bir günnnn. İlk olarak önümde yol alırken kapısı açılarak  bir torba çöpün yola atıldığı otobüsü durdurup muaviniyle kavga ederek başladığım bir gün. Sonrasında bir türlü çözülemeyen, İski Silivri Genel Müdürlüğü ile alakalı sorunum için yol gösterici olmaları umuduyla gittiğim Belediyeden, Silivri Belediye Başkan Yardımcılarından birisiyle yapmış olduğum görüşmeden sonra dişlerim sızlayarak ayrıldım.

     Yok arkadaş benim kafa yetmiyor bu ülkede işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya, bu çark nasıl dönüyor? Biz onlara bağlı değiliz, onlar bize bağlı değil...Peki biz kime bağlıyız? Bu belediyeler yalnızca çöp toplayıp (ki bu konudada ne kadar yeterli oldukları tartışılır) çiçek dikmeklemi görevliler. Belediye olarak hizmet verdikleri bölgede görevli tüm birimleri kontrol altında tutmayı başarabiliyor olmalı değiller mi?

     Bir belde; afedersiniz (en amiyane tabirle yazmak zorundayım) ''BOK'' kokuyorsa, otopark sorunu sebebiyle belde içinde alışveriş yapmaktan çoktan vazgeçmiş olan yazlıkçılar sebebiyle esnaf kan ağlıyorsa, kanalizasyon sistemi yeterli gelmiyorsa, üstelik iki kere sel baskınına maruz kalmış bir yerleşim bölgesiyse, bu sorunlar belediyeyi bağlamaz mı? Merak ettiğim budur. Üstüne üstlük Silivri'yle ilgili yapılan bu süper projelerinin içinde yaşayacak insanların dışkılarını ne yapacaklar? Toplu konut yaptılar ama işletmesi maliyetli diye arıtma tesisini çalıştırmıyorlarmış. Ve bunu kontrol edip, telafini sağlamak belediyenin görevi değilmi? Bana yol göstermekle bile lütufta bulunuyorlarmış, direk İski'ye yollayabilirler miş.

    Bunun yerine bana gidip kendi imkanlarımla bir kanalizasyon çukuru açmamı, içine bir motor, ağzınada suların bize geri dönmesi engelleyecek bir başlık takmamı (ben tıkarsan arkadaki apartmanlara gidecek) önerdiler. İski'yi beklersen bu sorun 3-4 yıldan önce çözülemezmiş.

     Halkın nasıl bu noktalara geldiğini, bu çözüm olamayan önerilerinden, alıngan tutumlardan nasıl bıkıp usandığını bu sabah çok daha iyi anladım. Hizmet vermek yerine politika yapmaktan asla vazgeçmeyecek bunlar. Anlayacağınız o ki; yılmadan ideolojisinin peşini bırakmayan, vergisini hiç aksatmadan ödeyen bir işletme sahibi, aylar öncesinden yazılı ve sözlü başvurması gereken heryere başvurmuş olan bir vatandaş olarak benim karşıma çözüm sunabilecek birini çıkartamadılar. 

     Ben şimdi kafamda bunca soru işaretiyle döndüm geldim iş yerime. Önce yazıp rahatlayayım dedim. Sonra da; kazmaya başlayacağız el mahkum. Bu işler nerelere gidecek, ne olacak bu milletin hali.

     Özet: '' TIRNAĞIN VARSA KAŞINACAKSIN ''

ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL

4 yorum:

belgin gürdereoğlu aydın dedi ki...

Sen, 'sorunsuz yaşamak istiyorsanız, çukuru kazın kendinizi gömün içine, ne dert kalır ne tasa' demediklerine dua et... Gerizekalı bok kafalar, bok kokusunu yadırgamıyor bundan dolayı...

ouzelf dedi ki...

Onlar klimalı, süper lüks belediye binalarında oturdukları için koku moku duymuyorlar. Yalnızca seçim öncesi meydanlara çıkıp birbirlerini tehtit eder çamur atarlar, o kadar. Vallahi: kibarca cevap veren, anlattığımla alakadar olan bir memur gördüğümde sarılasım geliyor artık. Allahtan sayıları fazla değil, düşünsene halim nice olurdu....

betül dedi ki...

baş nereye çekerse kuyruk oraya gidiyor

ouzelf dedi ki...

Malesef Betül; bu şekilde yaşadığım her şahitlikte üzüntün biraz daha artıyor.