Aşan Bilir Karlı Dağın Ardını
Çeken Bilir Ayrılığın Derdini
Of ki of! Balkonda sarınıp oturmuşum gene. Evet, gene balkondayım. Kulağım da Zara diyor ki; '' Aşan bilir karlı dağın ardını. / Çeken bilir ayrılığın derdini '' Soğuk kesiyor yüzümü, sigara yakıyor içimi de dışımı da (maalesef). Bugün canım bir çekti ki şu sesi bilinmez.
Bir taraftan da aklıma ismi lazım değil arkadaşım Yasemin geldi. Hani şu Paris'te ki ilk saatlerimizde; müzeleri, tarihi eserleri falan geç. Nerede yiyip içeceğiz diyen arkadaşım vardı ya o işte. ( Geçmiş zaman olur ki ) Hiç tahammül edemez türkülere. Bir de kocası var ki; benim kocanın hemşosu, halk oyunu desen var, türkü desen var bir de dünya iyisi insan vardır ya hah işte onlardan da biridir. Benim tahammül edemediğim bir tür var mı acaba? Bilemedim şimdi. Paylaştığım müzikleri takip edenleriniz varsa eğer onlarda anlayamamışlardır. Herhalde benim nabız sürekli değiştiğinden iyi gelecek şerbettin ayarı da değişip duruyor. Zaten gün olurda bir gün hallerimin hepsi bir araya geldiler diyelim; konuşacak tek kelimeleri olmaz, inanın. O kadar ayrı dünyalardan, diyarlardanlar. '' Na nay na nay esmer yârim / na nay / sen bana yar olmazsın / yüzüme gülme bari '' diyor şimdi de Zara ( Bahçede yeşil çınar )
Yazının başında yer alan nere, koyduğun kayıt nere diyen varsa; yazıyı yazana kadar buraya geldik.
Herkese hayırlı, uğurlu, mutlu hafta haftalar diliyorum.
ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder